6 Mart 2013 Çarşamba

Teşekkürler halit hocama:)

Merhaba uzun bir arayıştan sonra kararımı verdim.fulya da Halit Fırat Erdenle görüştüm.Daha önce görüştüğüm hiçbir yere benzemiyor merkez çoook büyük oradaki sekreterler Türkiyenin en büyük merkezi olduğunu söylediler tabii insan etkileniyor.doktor bey çok neşeli ve samimi biri ta kii muayene edene kadar muayene sonrası birden ciddileşip rahimde bir çöküntü olduğunu histereskopi yapıp ondan sonra tüp bebek yapacağını söyledi.Eşimin sperm morfolojisi nin bozuk olduğunu IMSI yapacağını söyledi.Kan pıhtılaşma testlerimi görmek istediğini söyldedi.Vitamin takviyesine başlattı.Eşime de sperm için vitamin verdi.Çok yoğun olduğu için hemşiresinin cep telefonunu bana verdi herhangi bir sorun olduğunda telefon açabileceğimi söyledi.Klinikten çıkınca birden içimin rahatladığını hissettim ona bir çok soru soracaktım ama soru sormadan doktor bey benim için herşeyi teke tek anlattı.Eşimde bana iyi ki seni dinlemişiz ilk defa ne yapacağını bu kadar iyi bilen bir doktorla görüştük dedi.Ve tüp bebek serüvenimiz hep olumlu ve güzel geçti.. Şimdi bebeğim kollarımda:) Teşekkürler halit bey!!

Bizi dünyaları verdi Halit Fırat Erden!!

18 yıllık özlem.. 7 başarısız tüp bebek denemesi ,3 aşılama... Sonucu hep hüsran!! Artık herşeyin bittiğini ve asla anne olamayacağımı düşünürken bir arkadaşımızın tavsiyesiyle gittik Alman Hastanesine ... Maddi manevi bitmiştik.Halit bey beni muayene etti kendi açısından bir problem olmadığını murat beyin beni bi görmesimi istedi murat berksoyla 3 ay tedavi gördüm yumura rezervimle ilgili..murat bey tamamdır dedi ve halit bey tedavimize başladı .. Allahım sanki ilk tüp bebek denememiz gibi heyecanlıydım:) hiç bukadar mutlu hissetmiyordum kendimi.. Bunu pozitif doktorlarıma borçluyum.. Şimdi oğlum 6 yaşında:) Önce rabbiim sonra sizler sayesinde anne oldum. Şiddetle tavsiye ediyorum bu güzel yürekli işini en iyi şekilde yapan doktorlarımı.. Herşey için Teşekkürler HALİT FIRAT ERDENx

5 Mart 2013 Salı

İYİ YÜREKLİ DOKTORUMUZ...CAN DOKTORUMUZ:)

ÇOK SEVDİK BİRBİRİMİZİ...
18 yaşındaydım evliliğe ilk adım attığımda..Sanki geç kalmışız gibi bebek için çalışmalar başladı:)
Aylar geçiyor ve sonuç alamıyorduk..Sonunda ikinci yılımızdaydık.
Birlikte doktora gitmeye karar verdik.Doktorumuz spermiogram testi istedi.Eşim spermiogram testini yaptırırken benden de kan aldılar.
Sonuçlar iki saat sonra çıkıcaktı.Hayalini kurduğum tek şey hiç bir sorun yok ve siz hamilesiniz di!
Hiç bir şey hayalini kurduğunuz gibi olmuyor malesef.
İki saat leyla gibi ben hastane koridorlarında gezdikten sonra.''kara haber,tez ulaşır'' tabiri ile sonuç çıktı.
Ben hamile değildim ve üstelik eşimin semen analizi 1 milyon çıktı.kağıda baktık pek bişey anlamadık .
-oovv dedik.1 milyon...süper demek ki sorun yok!
ve doktorun karşısına oturduk...çocuklar dedi..hem sayı düşük hem morfoloji..yani yapısı bozuk ve hareketsiz..microenjeksıyon olmalı yoksa normal yolla gebelik imkansız!dedi
-hadii canımm dedim olamaz.
yıllarca çocukluğumdan beri tüp bebeklerle -pişşt tüp diye dalga geçen ben! şimdi tüp bebek mi yapacaktım?
Hayır başka yolları olmalıydı...
Hemen mahallede ne kadar koca karı varsa hepsi bizi okudu,üfledi,beller,göbekler kavanozlarla çekildi,bilmem kim hocanın yaptığı karışımlar içildi,okunmuş sularla yıkanıldı,amuda kalkıldı:)ballar,pekmezler,polenler,arı sütü,inek sütü hepsi içildi,otlar-böceklerle kürler yapıldı.okundu üflendiiii....
Veee ,Yok anacım hiç bir halt olmadı bizden:)
Gecelerce ağladım.ben ağladıkça kocam sigara yaktı ben daha çok ağladım.
Ve 4.yılımızda tüp bebeğe karar verdik.
Bütün merkezleri araştırdık.doktorlar,laboratuarlar,merkezler,embriyoloklar derkenn.. Aslında bu işlerin hiç te kolay olmadığını öğrendik. maddi manevi bizi zorlayacak bu yola girmeden önce biraz daha beklemek istedik.Hem paramızı biriktirirken hemde doktorlarla görüştük.
İnternetten araştırp görüşmeye gittik.
Her görüşmeye gittiğimiz doktorla görüştükten sonra en az iki ay kendime gelemedim.
Okadar olayları uzattılar ve boğdular ki beni...
O olucak,sonra bu,sonra şu,daha sonra bu ama bu olmazsa şu da olabilir...offf....tipik doktor vakaları.
Hiç bir merkezden umutlu çıkmadık.Bir gün ....sel adlı bir merkeze gittik.somurtuk bir doktor.Bana tüp bebek evresini anlatırken azından çıkan en masum kelimeydi bebek.Tüp bebek tedavisinin hep zor yanları anlatılır mı? -anlatılıyormuş demek ki.Sıkıntıdan patladık.Kendimi orada okadar kötü hissettim ki..Bir eşime baktım bir kendime başladım ağlamaya.çıktık oradan...
Bir türlü karar veremediğime ağlıyordum..10 tane doktordan birine insan tamam demez mi? demedim:)
Ve o merkezden dönerken..İnternetten 2 yıldır araştırdığım doktor HALİT FIRAT ERDEN'i aramak ondan randevu almak istedim.
VE ARADIM.HALİT FIRAT ERDEN'LE GÖRÜŞMEK İSTEDİĞİMİ SÖYLEDİĞİMDE BUYRUN BENİM DİYİNCE AĞLAMAYA BAŞLADIM.
çünkü ilk defa bir doktoru aradığımda sekreteri açmamıştı.Şok olmuştum.Ağladım..ağladım..
dur bakalım bir ağlama anlat dedi..Böyle...böyle...böyle hocam dedim...Şuan bir merkezden dönüyorum ben asla anne olamam dedim.Ne ağlıyosun be dedi.Ağlanıcak o kadar şey varken üzülme yarın saat 12 de  yanıma Taksim Alman Hastanesine gel.dedi tamam dedim
Kappattım telefonu eşim bana inanmadı.Halit hoca değildir o seni işletmişlerdir dedi.Ve biz bir daha aradık. Ve bir daha konuştuk.Telefonda ki kişinin halit hoca çıkmadığıyla ilgili gece hep kabus gördüm.
Sabah oldu.tam saat 12 de oradaydık..sekreterler randevumuzun olup olmadığını sordu.-yok dedim .bekleyin biraz içeride hastası var bi kaç kiş i var birazdan alırız dediler ve oturduk.
O numarayı aradım ve meşgule atıldı.Eşime dönüp -canım sanırım bu kişi bizi işletti açmıyor dedim.
Halit hoca kapıya elinde telefonla çıktı.benimde telefonum çaldı.Arayan halıt hocamzdı:) -hocam biz geldik dedim bekleyin alıcaklar birazdan dedi..vee bizi hemşire Halit beyin odasına aldığında.Eşimle bende doğru yerde olduğumuza karar verdik.İnanamıyorduk.Böyle doktor olamazdı.Senin hiç birşey düşünmene gerek yok ki dedi.ağlama,ilaçlarını ve iğnelerini doğru kullan gerisini bize bırak dedi..Olucak Allahın izniyle dedi.hiç unutmam.neden siz farklısınız hocam.diğer doktorlar böyle değil dediğimde..
HASTALARIMIN GÖZÜNDE Kİ O MUTLULUK İÇİN BURADAYIMda ondan dedi.O kadar pozitif bir enerjisi vardı :) hala yazarken gülüyorum :) yanaklarımız ağrıyordu yanından çıkarken.ve muayenelere giderkende sanki eğleneceğimiz bir yere gidiyomuşuz gibi heyecanlı gidiyoruz.çıkarken sanki psikolojık olarak uçuyoruz.Doğru yerde,emin ellerde olduğumuzu biliyoruz.Bir tüp bebek tedavisinde doktor,merkez,lab.ne kadar önemliyse psıkolojıde okadar önemli.Her aradığımda telefonlarıma cevap veren ,veremese bile müsait olduğunda geri dönüp arayan bir doktorumuz var.Ve benim içn en önemlisi eşimin yanında kendini kasmadığı ,sıkmadığı bir doktor bulduk.Şİmdi ise Yumurtalarım toplandı.doktorum ohs sendromu olabilme ihtimalim için farklı bir tedavi uygulayıp , blasta giden 11 embriyoyu dondurdu.Ve şimdi transfer aşamasındayız.Ben eminim ki tabiki başta RABBİM verirse ,Halit hocamın da vesilesi ile 11'den bi tanesiyle elbet bir gün anne olabilirim:) Gide gele araştırmaktan öldüm.Öyle hikayeler,Öyle mucizeler dinledim ki..Belki 11 de tutmaz sonra kendiliğimden 40 yaşında hamile kalabilirim. Ama ben şunu biliyorum.Doktorum elinden gelenin her zaman en iyiisini yapan İYİ bir doktor.Bütün hastaları da aynı fikirde.Ben Bütün dünyaya haykırmak istiyorum:)  o suratsız,kibirli ve paragöz doktorlardan kaçın.Daha henüz hamile kalmadım.Kalamayadabilirimde .çünkü Rabbimin ol demesi gerekir.Biz tedbiri aldık takdiri Allaha bırakıyoruz:)Ben bütün Halit Fırat Erdenin hastaları adına ona TEŞEKKÜR EDİYORUM.çünkü o bir doktordan önce insanların en şekeri:) Hastalarına hem doktor,hem bir abi,hem arkadaş ..Adam gibi adam.Bu tüp bebek piyasasının iyi yüreklilerinden...


ALLAHIM YOLUNUZU AÇIK ETSİN HOCAM...
SİZ VE SİZİN GİBİLER SAKIN BIRAKMAYIN BİZLERİ KÖTÜLERİN ELİNE:)

elif dulger

KAHRAMANIMIZ ;HALİT FIRAT ERDEN!


Bu çığlık  Bizim 11 Senelik Evliliğimizin Yeniden Başlaması Gibiydi..TEŞEKKÜRLER HALİT BEY...

Damla-Tijen-Haydar DURUKAN – Mayıs 2006

27.05.2006 tarihinde sabah saat 08.45 te Alman Hastanesinin ameliyathanesinde yeni b


bir hayat başladı.Bu bizim 11 senelik evliliğimizin yeniden başlaması gibiydi. Bize hayatı, 

bize yaşamayı yeniden sundunuz. Bunlar teşekkürle yada başka cümlelerle zaten 

anlatılamaz. Bunu sizde biliyorsunuz. Senelerce uğraştık. Hele Bandırmadaki Doktorun 

bize “ Hiç boşuna ugraşmayın sizin cocuğunuz olmaz ya evlat edinin yada sperm 

bankalarından yararlanın “ cümlesi 11 yıldır kulaklarımda çınlıyordu. Ama Allaha çok 

şükür ki şimdi kulaklarımda bir tanecik kızımın DAMLA mızın çığlıkları çınlıyor.


Bizim hıkayemiz tüm tedavidekilere doping olsun. Tedaviyi hiç bırakmasınlar. Olmadı 

diye başka yerlere gitmesinler. Bizimde 1.sinde tutmadı. 2.sinde tüm dünyalar bizim 

oldu. 4 aylıkken düşük oldu dünya başımıza yıkıldı. Ama yılmadık. 3.denememizi yaptık 

ama yine tutmadı busefer ara vermeden 4. yü denedik Allah bize 4. denemede 

27.05.2006 tarihinde bir kız çocuğu verdi. Şu anda bile halen inanamıyorum. Kendimi 

rüyada zannediyorum.



Doktorumuz Halit Fırat Erden e çok müteşekkiriz. O bizim için masal kahramanı gibi. 

Onu çok seviyoruz. Bize okadar yardımcı olduki korktuğumuz anlarda gece-gündüz 

demeden sizleri telefonla aradık . Ama siz o gülen yüzünüzle ve kararlı tavrınızla 

yılmadan bizi hep doğru yönlendirdiniz. Şunu söyleyebilirim ki Bandırmada bir eviniz 

var. Bandırma ve civarında hanginizin ne işi olursa olsun elimizden geldiğince yardımcı 

olacağımıza söz veriyorum .


HEPİNİZ ÇOK ÖZEL VE GÜZELSİNİZ. 

9 SENENİN SONUNDA GELDİ MUTLULUĞUMUZ...




"Diğer doktorlar umutlarını yitirmişti. 3 düşükten ve 9 yıllık çabalarımızdan sonra Dr Halit Erden'i bulduk, şu anda 26 haftalık ikizlerime hamileyim."

9 YIL... HER GECE AĞLADIM...

BEBEK GÖRMEK İSTEMEDİM.
BİR YIĞIN TEDAVİ,İĞNELER VE DOKTORLAR...
5 DEFA TÜP BEBEK,4 KERE AŞILAMA..
SONUÇ HEP HÜSRAN...
VE BİR GÜN AİLE DOSTUMUZUN TAVSİYESİ İLE HALİT BEYİ BULDUK...
BİZİ İLK ÖNCE MURAT BEYE YÖNLENDİRDİ .3 AY TEDAVİ OLDUKTAN SONRA MURAT BEYİN START VERMESİYLE HALİT BEY TEDAVİYE BAŞLADI.
VE İLK DENEMEMİZDE İKİZLERİME HAMİLE KALDIM.RÜYADA GİBİYİM...
O BİZİM İÇİN TÜPÇÜ AMCA:) 
İYİKİ RABBİM SİZİ KARŞIMIZA ÇIKARTMIŞ VE YAVRULARIMI VERMEK İÇİN VESİLE KILMIŞ..
İYİKİ VARSINIZ HALİT BEY VE MURAT BEY..DARISI İSTEYEN HERKESE..


YILMAZ AİLESİ

ÇARESİZLİK..UMUT VE SABIR...YAVRUMA KAVUŞTUM!!



Bebeğimi 12. Denemede Buldum!

Gülden-Yaşar Polat - Mart 2006

38 yaşındayım. 17 yıllık evliyiz. 15 yıl çocuk sahibi olabilmek için doktor doktor dolaştık. Tam 11 kez tüp bebek denemesi geçirdim. Belçika'da yaşıyoruz. Avrupa'da yaşadığımız ve bu konunun merkezi diye düşündüğümüz için umudu hep orada aradık... Sonunda çevremizin tavsiyesine, ailelerinin de çağrısına uyarak "bir de kendi vatanımızda deneyelim" deyip Türkiye'ye geldik. Alman Hastanesi Tüp Bebek Merkezi'ne başvurduk ve ilk tüp bebek denemesinde başarıyı yakaladık. 2.800 gram ağırlığında, 48 cm. boyunda Nuden adını verdiğimiz kızımıza kavuştuk. Avrupa'da doktor doktor gezdikten sonra 12.denemede evlat sahibi olmayı başarınca "Sonunda hedefi 12'den vurduk" diyoruz.

Yıllardır maddi, manevi çok yıprandık. Çok yorgun ama çok mutluyuz. Hikayemi sizlerle paylaşmak istiyoruz:
18 sene önce Elazığ'da evlendim. Ardından eşim Belçika'ya gitti. Bu arada kist gibi bazı kadın hastalıkları problemlerim vardı. 3 yıl doktorlara gidip geldim. Sonra eşimin yanına Belçika'ya yerleştim. Burada da doktorlara gidip gelmeye başladım. Tüplerde tıkanıklık var dediler, sürekli kist oluşumu yaşıyordum... 4 kez laparoskopi yapıldı, defalarca küçük operasyonlar geçirdim. Bir kez hamile kaldım ve düşükle sonuçlandı. Tabii hamile kalabilmem bile mucizeydi. Onun üzerine 3 kez daha denedik. Ama bir türlü olmuyordu... Bütün ümidim kesilmişti. Psikolojim bozulmuştu. Kilolarım artmış ve vücut direncim de artık kalmamıştı. Gerçekten çok yorgun hissediyordum kendimi. Türkiye'deki yakınlarım, ‘Burada çok başarılı merkezler var, son bir kez burada deneyin' dediler. Önce telefon açtım. Dr. Murat Berksoy'la ve Op. Dr. Halit Fırat Erden'le konuştum. Öyle bir güven geldi ki; 'bu kez olacak' dedim ve kendimi hamile bile hissettim...Atladık geldik ve direk Alman Hastanesi Tüp Bebek Merkezi'nde soluğu aldık. Yine büyük bir ümitle, fakat telefonda büyük bir güven duyduğumuz doktorlarımızla hazırlıklara başladık. Mikroenjeksiyon yapıldı. 4 tane kaliteli embriyo elde edildi ve sadece 1 tanesi tuttu. Sonunda başarmıştık. Ama yine de çok temkinli davrandık. Bütün ekip etrafımda pervane olmuştu. Psikoloğu, aile hekimi, sekreteri, hemşiresi herkes benimle ilgileniyordu. Ama ben kendimi çok yorgun, çok stresli hissediyordum. Korkularım ve stresim yüzünden çok zor bir hamilelik geçirdim. Sonunda Nuden dünyaya geldi...'Yeni zaman, yeni başlangıç' anlamına geliyor çünkü hayatımız onunla yeniden başladı.

Bizim problemimizde; hem erkek faktörü, hem de benden kaynaklanan sorunlar vardı. Rahim zarı çok inceydi ve bebek tutunamıyordu. Bütün tedavimi doktorlarım buna göre düzenlediler ve hamile kaldım. Gebeliğimi, kadın doğum uzmanım, psikoloğum ve aile hekimim gözetiminde geçirdim. Bu nokta çok önemli çünkü bütün faktörler hem gebe kalmayı hem de gebeliğin iyi gidip bebeğin dünyaya gelmesini birlikte sağlıyor. Şekerim yükselse veya biraz stres altına girsem bebek kaybedilebilirdi. Yani, bu tedavilerde çocuğu kucağa alabilmek için gebe kaldıktan sonra da çok sağlıklı bir hamilelik geçirmek gerekiyor. Çünkü benim kilo fazlam ve şekere yatkınlığım vardı. Gebeliğim boyunca kilo kontrolü, diyabetim, psikolojim hep kontrol altında tutuldu. Gebe kaldıktan 3 ay sonra Belçika'ya dönmüştüm. Ama orada kendimi iyi hissetmediğim için hemen geri döndüm... Bütün gebeliğimi İstanbul'da ve doktorlarımın çok yakından takibi ile geçirdim ve sonunda hep birlikte başardık. Darısı bütün çocuk isteyenlerin başına...

DOKTORUNUZA GÜVENİN..


DOKTORUNUZA GÜVENİN..


Aylin-Murat-Ege SİLİĞ - Ağustos 2008

Biz 8 yıllık evliyiz. Son üç yılımız çocuk sahibi olmaya çalışmakla geçti. 2007 Temmuz ayına kadar, yani Dr.Murat Berksoy ile tanışana kadar 8 aşılama, 2 tüp bebek denemesinde bulunduk. Maalesef hiçbirinden de sonuç alamadık. O ana değin herhangi bir problem olup olmadığını araştırmak için Dokuz Eylül Üniversitesi'nde histereskopi ve laparoskopi ameliyatı geçirdim ve bir polip alındı ancak bu polip küçüktü ve kısırlığa neden olmayacağı düşünüldü. 3 yıl içerisinde, bize çocuk sahibi olamamamızın nedeni olarak çok zayıf olduğum, endometriozis problemi yaşadığım söylenmişti. Ancak resmi kayıtlarda nedeni belirlenemeyen infertilite olarak geçiyordu. Dokuz Eylül Üniversitesi'ndeki doktorum tarafından kilo almadan tekrar denememem gerektiği söylendi ve ben de aynen öyle yaptım. Et tüketimini artırdım, kilolarımı aldım ve 53 kg. olarak son tüp bebek denememize hazırlandım. Bu sefer şansımızı Alman Hastanesi'nde denemeye karar verdik. Dr Halit Fırat Erden ile görüştük ve tüp bebek denememizi yaptık. Sonuç alamayınca Halit Bey kendi açılarından bir problem bulunmadığını söyledi, tekrar denemeden önce bizi Dr. Murat Berksoy'a yönlendirdi. 
Murat Bey'in ilk yaptığı değerlendirmeden sonra benim "gizli şişman" olduğumu söylemesi bizi çok şaşırttı. Yağlarımdan kurtulmam gerektiğini söyleyince "bu kara mizah olmalı dedim". Ne de olsa ben 1.68 boyunda, 53 kilo ağırlığındaydım ve bir önceki doktorum da kilo almamı istemişti. Bizden 20 civarı test yaptırmamızı istediğinde bu işin kolay olmayacağını anlamıştık. (İnsülin direnci problemim olduğunu kendisi sayesinde öğrendim. Beni şeker hastası olmaktan kurtardığı için ayrıca teşekkür ederim.) Hayvansal gıdaları kesmem de bu ilginç yaklaşıma eklenince ailemdeki hiçkimse (eşim hariç) uyguladığımız yönteme akıl erdiremedi, inanmadılar ama bu bizi hiç etkilemedi.

3.5 ay içinde beslenme programıma harfiyen uydum. Her gün 45 dk. yürüyüşümü yaptım ve bu süre sonunda sonuç değerlendirmesi yapmak için tekrar Malatya'dan İstanbul'a gittik. Sonuç olarak 6 kilo yağ verdim (47 kiloya düştüm ama sağlıklı olduğumu bilmek beni mutlu ediyordu) ve insülin direnci problemimi kontrol altına aldım. Murat Bey'e göre artık hazırdık, istediğimiz zaman deneme yapabilirdik. Biz ilk etapta normal yoldan gebe kalmayı denemek istedik, ne de olsa Halit Bey "Siz evde deneyin, hem daha ucuz olur hem de daha çok deneme şansınız olur" diyerek bizi yolculamıştı. O hafta sonu İstanbul'dan döndük ve takip eden hafta içinde hamile kaldımJ. Şimdi Ege SİLİĞ ile birlikte Murat Bey'i ziyaret etmek en keyifli anlardan biri olacak bizim için.

Bizi doğru insanla tanıştırdığı için Dr. Halit Fırat Erden'e teşekkür etmek istiyorum. Cesaretlendirici yaklaşımı (ama her zaman temkinli), destekleyici tavırları için ve tabi ki Ege'ye kavuşmamızı sağladığı için sevgili doktorumuz Murat Berksoy'a çok minnettarız. 
Sizlere tavsiyem, HALİT FIRAT ERDEN'E ve  MURAT BERKSOY'A güvenin, her dediklerini harfiyen yapın, ben yaptım . Darısı başınıza.... 
 

HALİT BEY SAYESİNDE ANNEYİM!!!





Sevim Beşiktaş - Mayıs 2008

Çok genç yaşta evlendim ve her kadın gibi bende evliliğimi bir bebekle daha da mutlu ve güzel hale getirmek istedim. 
Evliliğimizin 4. senesiydi ve hamile kalmakta problem yaşıyordum. Bunun sebebinin kistlerim olduğunu düşünüyordum ve bu sebeple kistlerimi bir operasyon ile aldırdım. 
Bu operasyondan sonra her şeyin düzeleceği ümidiyle hamile kalmaya çalışıyordum, ancak işler hiç istediğim şekilde gitmedi. 
Bekleyişimin 8. senesiydi, artık başka bir doktora görünmeye karar verdim. Yapılan tetkikler sonucunda kanallarımın kapalı olduğunu ve normal yollardan hamile kalamayacağımı,
 sadece tüp bebek yönteminin işe yarayacağını söylediler. Çok umutsuz ve üzgündüm. Çünkü maddi durumumuz tüp bebeği karşılamaya yetmeyecekti.
 Asla çocuğum olmayacağını düşündükçe içinden çıkılmaz dipsiz bir kuyuya düşmüş gibi hissediyordum. Çocuklu insanları görmeye tahammül edemediğim zamanlarda oluyordu.
 Bu konuda kendimi suçluyor, her geçen gün ümidimi kaybediyordum. Anneler günü geldiği zaman odamdan dışarı çıkmak istemiyordum. 
Özellikle eşimle böyle bir mutluluğu paylaşamadığım için de üzülüyordum. Bazen o kadar çaresiz hissediyordum ki; doktor haricinde etraftan söylenilen her duyduğum şeyi yapmaya çalışıyordum. 
Umut işte, ‘belki olur' diye yemediğim içmediğim şey kalmadı.

Daha sonra tekrar doktora gitmeye karar verdim. Türkiye'de tüp bebek tedavisinde çok büyük başarılar elde ettiğini duyduğum Alman Hastanesi'ne gittim.
 İlk denememizde de maalesef başarılı olamadık. Ancak bunun sebeplerinden biri myomlarımın olmasıydı. Doktor HALİT FIRAT ERDEN myomlarımı aldıktan sonra bir kez daha tüp bebek tedavisi olmam yolunda
 beni destekledi ve artık daha fazla şansımız olduğunu söyledi. Ve söylediklerinde son derece haklı çıktı. İkinci denememizden sonra çok tatlı bir kız bebeğim oldu. Hamileliğimde biraz zorlu geçti ama 
asıl büyük zorluğu aştığımız için hiç yılmadım.
Hamileliğim sırasında şekerimin yüksek olduğu ortaya çıktı. Ancak dediğim gibi en büyük engeli aşmıştık. Tek yapmam gereken Dr. Murat Bey'in bana verdiği diyet ve spor programını uygulamaktı. 
Düzenli yürüyüşler yaptım. Günde 3 defa 1 saate yakın bu programı uygularken, Dr. Murat Bey'de desteğini benden hiç esirgemedi. Artık çok mutluyum. Dünyalar güzeli kızım Hilal,
 onların emekleri ve hiç bitmeyen destekleri sayesinde oldu. Dr. Halit Bey'e ve Dr. Murat Bey'e çok teşekkür ederim. 

40'ımdan Sonra Mutluluğu Yakaladım!






Ben 21 yaşında evlenip, bir 18 yıl "çocuğum olsun" diye doktor doktor dolaşan yani 
"annelik aşkı"yla yanan biriydim. Oysa dualarımda hep Allah'a, 
"bana hayırlı bir eş ve evlatlar nasip eyle" derdim. Ama evlat eksikti...
 Evlat sahibi olup torun sevmek varken, ben evlat büyütüp torun sevemeyecektim.
Evliliğimin birinci yılının sonunda çocuk sahibi olmak için eşimle beraber doktora başvurduk.. 
Ama bir takım engellerden dolayı çocuğumuzun olamayacağını öğrendik. 
Yumurta takibi, 5-6 kez aşılama işleminden sonra Ankara'daki bir hastaneye tüp bebek için başvurduk. 
Deneme aşamasına gelinceye kadar ki, bu süre 5 yıl, bir dizi tahlil, film ve ameliyattan geçtim.
İlk tüp bebek denememde 14 yumurta toplandı, 8 embriyonun 3 tanesi transfer edildi. 
Ama tutmadı. Maddi ve manevi olarak toparlanıncaya kadar 2 yıl geçti.
 Tekrar aynı hastaneye gittik. Bu kez yumurta gelişti, 1 gün ultrasona geç alınmam nedeniyle hormon
 ilacına devam edilmesi sonucu, E2 bakıldıktan sonra şikayetlerim arttı.
 Bu durumda 5 embriyom transfer edildi. 
Şikayetlerim daha da çoğaldı aynı hastanenin aciline giriş yaptık. 
Kadın doğum doktorlarının muayenesi sonucu servise yatırdılar.
 Teşhis, hiperstümülasyon (fazla yumurtlama). 
Hastanede 10 gün yattık ve gebelik negatif çıktı. 
Ben oraya evlat sahibi olmak için gitmişken sağ olarak çıktık diye sevinip dua ettim.
EVLAT EDİNMEYE KARAR VERDİK!
Evimize geldik, sanki ev başıma yıkılıyor, içeri girmek istemiyor, eşimle beraber çöküntü yaşıyorduk. 
Bir yıl sonra İstanbul'da bir hastaneye başvurduk. 
Yine bir dizi tahlil ve filmden sonra bize mikroenjeksiyon dediler ve 1.deneme içim verilen ilaçları 
kullanıp gittik. 13 tane yumurta gelişti, transfer yapıldı ama sonuç hüsrandı! 
Dünyamız yine başımıza yıkıldı. Çocuk özlemi yine bizi itiyordu.
Doktorlar bize, "bu kez şansınız daha da yüksek, size değişik bir yöntem uygulayacağız" dedi 
ve biz buna inanıp yine gittik. Benim rahimimden bir parça aldılar ve 1 ay sonra gün verdiler. 
Bu kez embriyoları bu parçanın üstünde geliştireceklerdi. Biz çok umutlanmıştık, gittik 15 yumurta gelişti, 
toplandı. 3 tanesi güzel gelişmişti, iki gün sonra "embriyolarda gelişim geriliği var" deyip gene transfer yapıp 
bizi gönderiler. Eve geldik, transfer sonrası yapılması gereken iğneleri (progesteron) eşim yapıyordu.
 Kalçalarımda doku harabiyeti gelişmişti. Tabi ki sonuç gene hüsrandı. 
Fakat bu sefer sedimantasyonum 150'ye çıkmış, dizlerim ve eklemlerim ağrıyor ateşim yükseliyor, 
doktora gittim. Antibiyotik verdi, iyileşmedim. Üniversite hastanesine gittim, 
4 sene boyunca vücut direncimin düşmüş olduğunu söylediler ve ben bunun için tedavi oldum.
Bir daha "tüp bebek denemeyeceğiz" diye karar aldık ve evlat edinmek için yuvaya gidip gezdik.
 Müracaat edecektik ki bir arkadaşım, Alman Hastanesi'ne gitmiş ve 3'üz hamile kalmış olarak geri dönmüştü.
 Tabii biz yine düşünmeye başladık. 
Arkadaş oradaki doktorların ilgisini, tedavinin ciddiyetini anlattı. Çok beğenmişti, beni ikna etti. 
Biz evlatlıktan vazgeçip, bu defa da Alman Hastanesi Tüp Bebek Merkezi'nin yolunu tuttuk. 
Eşimle, doktorlarla ilk görüşmemizde işin ciddiyetini ve personelin çok ilgili olduğunu gördük.
 Dr. Halit Fırat ERDEN muayene etti, bazı tahlillerden sonra, bizi Dr. Murat BERKSOY'a yönlendirdi. 
Dr. Murat Bey'e gittik, O da bizden bir takım tahliller istedi. Bu tahlillerden bazıları bozuk çıktı.
Tabii biz üzüldük. Fakat Dr. Murat Bey "bana güvenip benim verdiğim diyet ve ilaçları kullanırsan
 bu işi yürütebiliriz" dedi. Dr Murat Bey gayet istikrarlı ve güvenilir konuştuğu için biz çok güvendik. 
Artık hazır olduğumuzu söylediler, 1 ay sonra gidecektik. Alman Hastanesi'ne geldik ve 
mikroenjeksiyon için ilaçlarımız verildi. Biz yukarıya Murat Be'yin odasına çıktık, 
O bize "hamile kalmak yetmez. Çocuğu kucağına alıncaya kadar sevinme! 
Çünkü her an için düşük tehlikesi mevcut" dedi. Sonra tedavi başladı. Benim kalçalarımda 
gelişen doku harabiyeti, kalbimdeki aritmi, alerjim, tokluk şekerimin yüksekliği, guatrım ve 
sedimantasyonum, hep Dr.Murat Bey'in kontrolleriyle tedavi oldu. Tedavi sonunda 
7 tane yumurta gelişti ve 2 tanesi döllendi. Bunun sadece 1 tanesi iyi idi. 
Benim ve eşimin morali çok bozulmuştu. Biz yine yıkılacağız diye üzülüyorduk.
 Dr Murat Bey'in yanına çıktık. "Bir tane embriyo iyi diyorlar, biz çok üzgünüz" dedik. 
O da bize "Hepimiz 1 embriyodan oluştuk. Bu da iyi dedi. Bize bir takım öğütler verdi. 
Biz de tek embriyonun transferini istedik ve yaptılar. Eve geldik ve beklemeye başladık.
 10 gün sonra tahlil verdik, heyecanla sonucu beklemeye başladık.
 Eşim sonucu almak için laboratuvara gitti. Saniyeler, dakikalar geçmek bilmiyordu. 
Derken saat 16:15'de telefon çaldı. Açtım, eşimdi. "Canım sonuç olumlu" dedi.
 Ben duymamıştım "Efendim" dedim, O da tekrarladı, ayaklarım yerden kesildi sandım.
 Allah'a şükredip ellerimi yukarıya kaldırıp dua ettim. 
Bu sevincimi önce Allah'a sonra doktorlarım Murat Bey ile Halit Bey'e borçluydum. 
Hemen Dr. Murat Bey'i aradık, O da çok sevindiğini söyledi. 
Dr. Murat Bey'in gerçekten sevindiğini hayalimden geçirebiliyordum.
 Sonra Dr. Murat Bey, "Tamam hamile kaldın fakat bu yetmez, önemli olan çocuğu kucağına almandır" 
dedi. Bizimle hiç diyaloğunu koparmadı gece gündüz hep rahatsız ettik O'nu! 
Ben her zorlandığımda Dr. Murat Bey'i arıyordum, tokluk şekerimi 10 gün ara ile bildiriyorduk.
 Diğer rahatsızlıklarımın tahlil sonuçlarımı da ayda bir yaptırıp tedavi alıyordum.
 Protein eksikliğimin tedavisini yine Dr. Murat Bey yaptı. Sonunda bebeğimi kucağıma aldım.
Biz evladımıza; önce Allah'ın sonra da Dr Murat Bey ve Halit Bey'in sayesinde kavuştuk.
 Darısı olmayanların başına derken, doktorlarımıza binlerce minnet ve teşekkürlerimizi sunuyoruz. 
Onların haklarını ne yapsak ödeyemeyiz...
Mutluluk kaynağımız; Oğlumuz OĞULCAN     Gülbahar- Cemil TAŞKIRAN - 

SONUNDA BAŞARDIK HALİT BEY :)






Biz eşimle 2002 yılında evlendik. Ben 29, eşim 28 yaşında idi. İlk 1 yıl çocuk düşünmedik. 
Bir yıl geçtikten sonra çocuk sahibi olmaya karar verdik. Ama nereden bilecektik ki bizim çocuğumuzun
 uzun bir süre olmayacağını... 6 ay kendiliğinden olmayınca, doktora gitmeye karar verdik.
 İlk gittiğimiz doktor, acele etmeyin biraz bekleyelim dedi. Benim yumurtalıklarım tam çalışmıyordu. 
İlk doktora başvurmamızla bizim çocuk sahibi olma çabalarımız başlamış oldu. İlk zamanlar o kadar 
üzerinde durmadım, “olur!” diyordum. Baktım ki, gün geçtikçe olumlu bir sonuç alamıyoruz. 
2004 yılında yumurtalıklarımda portakal büyüklüğünde kist olduğu söylendi ve ameliyat oldum. 
2005 yılında, yumurta güçlendirici ilaçlarla hamile kaldım. İnanamamıştım.
 Ama bu sevincimiz kısa sürdü. Çünkü, kalp atışlarını duymak için beklerken, düşük yaptım.
 Eşim her zaman benim yanımdaydı. O da çok üzülüyordu ama bunu bana hiçbir zaman yansıtmadı.
 İkimiz için de tedaviye devam etmekten başka yapacak bir şey yoktu.
 Ben bazen bir düşük yaptım, gebe kalabiliyorum diye umutlanıyordum. 
Kendiliğinden olur diyorlardı, ama maalesef bir daha hamile kalamadım! 
Yeni doktorlar, yeni tedaviler derken, birkaç kez aşılama yapıldı. Bundan da sonuç alamadık.
 Eşim de, benim yüzümden çocuk sahibi olamıyor diye üzülüyordum.
 Arkadaşlarım doğum yapıyordu, onlara tebriğe gidemiyordum. Sokakta bütün hamileler ve 
hamile giyim satan dükkanlar karşıma çıkıyordu. İçim acıyor, hep ağlıyordum ve Allah’a dua ediyordum. 
Allah’ımdan hep hayırlısını, sağlıklısını istiyordum. Çoğu zaman hep ümitsizliğe kapılıyordum ama
 eşim beni ayakta tutuyordu.
Tüp bebek son çareydi bizim için!

En son gittiğimiz doktor aşılamadan sonra yapılacak bir şey yok, artık “tüp bebek” demişti. 
Tüp bebek son çareydi! Tüp bebek merkezlerini araştırdık. En iyisini bulmalıydık.Halit beyin merkezi 
 İstanbul’da idi. 
Ben daha önce, kısa dahi olsa hamilelik geçirdiğim için, tüp bebek tedavisinde hamile kalırım düşüncesiyle
 Bursa’da bir tüp bebek merkezinde deneme kararı aldım. Sonuç, olumsuzdu. Dünyam başıma yıkıldı. 
Sonucu öğrendiğim o günü hiçbir zaman unutamam. Eşimle kararlıydık, maddi durumumuz yettiğince
 tüp bebek yapmaya devam edecektik. 
Tüp bebek için fazla harcayacak ne zamanımız ne de paramız vardı. 
Eşimin bir yakını bize DR. HALİT FIRAT ERDEN Bey’i tavsiye etti.
 Dr. Halit Bey’den randevu aldık. İlk görüşmemizde bizden tahliller istedi. 
Tahlilleri yaptırdık, bir ay sonra yine Dr. Halit Bey’e gittik. 
Tahlil sonuçlarıma göre kanımda pıhtılaşma olduğunu ve bunu halledeceğini ayrıca bana laparoskopi 
yapılmasını istedi. Laparoskopi yapıldı ve durum kötü 3. 4. evre ENDOMETRİOZİS.
 Bu güne kadar hiçbir doktor bana bunu söylemedi.
 Dr. Halit Bey ile 2008 Eylül ayında tüp bebek tedavisine başladık. Dr. Halit Bey’in titizliği, 
doktordan çok arkadaşça yaklaşımı, beni hem rahatlatmış, hem de bebek için ümitlendirmişti. 
Yumurtalar toplandı, transfer edildi. 12 gün sonra kandan test yaptırdım. 
“Kesin hamileyimdir”, diyordum. Eşim sonucu alıp geldiğinde bir kez daha dünyam yıkıldı.
 Artık hiç umudum kalmamış, çocuk sahibi olmayacakmışım gibi hislere kapılmaya başladım. 
Eşim, Dr. Halit Bey’i aradı, sonucu söyleyip neden bu sefer de tutmadığını sordu.
 Halit Bey bizi İstanbul’a çağırıp, bir sonraki tüp bebek denemesinden önce ekibin Aile Hekimi
 ve Beslenme Danışmanı Dr. MURAT BERKSOY’un da bizi görmesini istediğini söyledi. 
Bir kez de bu destek tedavi yönteminden de faydalanarak deneyelim istedik, 
kaybedecek bir şeyimiz yoktu. Maddi ve manevi olarak çok yıpranmıştık.
 Ailelerimizin de desteğini alarak Dr. Murat Bey’den randevu aldık.

Beslenme ile ilgili destek tedavi gördüm

Tekrar İstanbul yollarına koyulduk.
 Dr. Murat Bey’le ilk görüşmemize gittik. Dr. Murat Bey çok ümitli konuşuyordu. 
Benim için neredeyse, kesin çocuk sahibi olacaksın dercesine. 
Bütün ümitlerim bitmişken, beni tekrar ümitlendirdi. Bana tedavinin sonunda, 
yumurta sayısı az olabilir fakat, kaliteli yumurta elde edeceğimizi söyledi.
 Ben ilk etapta hamile kalabildiğimi söylediğimde, Dr. Murat Bey’in bana söylediği şu oldu. 
‘Bizim için hamile kalman değil, bebeğini kucağına alman önemli!” Diyetle tedavi listemizi aldıktan sonra
 Bursa’ya döndük. Listeyi saati saatine uyguluyor, her akşam yemeğinden sonra eşimle yarım saat yürüyüş yapıyorduk. Ayda bir sefer kontrole gidiyorduk. Aslında kilolu değildim ama zayıflamak bir yanda da hoşuma gidiyordu. Sıkı diyetle geçen 4 ayın sonunda 7 kilo verdim ve Dr. Murat Bey benim hazır olduğumu söylediğinde çok heyecanlandım.

Dr. Halit Bey, Dr. Murat Bey’den okey alınca hemen tedaviye başladı.ve transferimi yaptı.
12 gün nasıl geçer derken, 29 Nisan 2009 geldi çattı. Sabah kan verdiğim merkeze, öğleden sonra
 eşimle buluşup giderken yolda ağlamaya başladım. Kalbim duracaktı.
 Bir yandan dua ediyor, bir yandan da “Ya bu da tutmadıysa…” diyordum.
 Laboratuvarın merdivenlerini nasıl çıktığımı bilmiyorum. İsmimi görevliye söyledik.
 Görevli sonuç kağıdını arıyordu, sanki bayılacaktım. Daha kağıt görevlinin elindeyken eşim
 “Fatma 303, 303” diyordu. Aman Allah’ım tutmuştu, bu sefer olmuştu. 
Orada gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı, herkes bize bakıyordu. 
“Allah’ım tuttu tuttu” diyordum. Eşimle birbirimize sarıldık ağlıyorduk.
 Hayatımda hiç bu kadar mutlu olmamıştım
. Eve gelir gelmez, Dr. Halit Bey ve Dr. Murat Bey’i aradık, sonucu bildirdik. 
Dr. Halit Bey, bizim 2 hafta sonra İstanbul’a kontrole gelmemizi istedi. 
Dr. Murat Bey “diyete 3 aylık olana kadar devam” dedi. 
2 hafta sonra İstanbul’a gittik. Dr. Halit Bey beni muayene etti ve bebeğimin kalp atışlarını dinletti. 
Bir kez daha dünyanın en mutlu insanı olmuştum..
HALİT FIRAT ERDEN BİZİM VESİLEMİZ OLDU..UMUDUMUZ OLDU...
ALLAHIM HERKESİN YAVRUSUNU KUCAGINA ALMAYI NASİB ETSİN..

F.İRTEM 

Kızımız Buket Sultan İRTEM

HALİT FIRAT ERDEN'LE GELEN MUCİZEM..




"9 aşılama ve 3 tüp bebek yaptırdım. 6 defa düşük yaptım. Dr. Halit Erden ile bir kez tüp bebek denemesi yaptım ve işte küçük oğlum burada."

başka doktorlardan çok başka bir doktor...

Evliliğimizin 1. yılından sonra çocuk istedik. fakat bir sene denedik olmadı. Doktora gitmeye karar verdik. yapılan testler sonucunda AMH değerimin düşük olduğu,yumurtalarımın kalitesiz olduğu söylendi. ilk olarak aşılama yapmamız tavsiye edildi. Denemenin sonucu olumsuzdu. Tüp bebek önerdiler. Adetimin ikinci günü iğnelere başladık,yumurtalar toplandı,transfer edildi fakat sonuç olumsuzdu. Doktorum 2 ay sonra adetinin ikinci günü tekrar gel dedi. Yine aynı işlemler ve olumsuz sonuç... 

Eşimle başka doktora gitmeye karar verdik,yine adetin ikinci günü başlayan iğneler,yumurta toplama ve transfer ve yine sonuç olumsuz oldu. Bir kez daha denedik ve yine sonuç olumsuz olunca doktor bize yumurtalık rezervinin azalmış ve yumurtaların çok kalitesiz olduğunu anlattı ve "sizin çocuğunuz olmaz" dedi. Eşimle neye uğradığımızı şaşırdık, hani en son çare tüp bebekti, nasıl olmazdı! hamile görmeye, bebek görmeye tahammül edemiyorduk artık. Maddi manevi bitmiştik. Bir arkadaşımın önerisi üzerine Dr. Halit Fırat Erden e gitmeye karar verdik umutsuzca. İlk konuşmamızda yine adetin ikinci günü iğnelere başlarız diye düşünürken Halit bey bize hemen başlamıcamızı söyledi ve bizi hazırlaması için Dr Murat Berksoy a yönlendirdi. Daha ilk görüşmemizde Murat Beye çok inandık ve güvendik, yapılan testler sonucunda glutene duyarlı olduğumu ve şekerimin düşük olduğunu öğrendim. Bunların yumurta kalitesine etkisi olduğunu söyledi Murat bey. ve uygun tedaviye başladık. Ayrıca çok düşük olan AMH değerim için için de özel diyete başladık. 2 ayın sonunda AMH değerim inanılmaz şekilde yükseliş gösterdi ve Murat bey hazır olduğumuzu söyledi. Büyük bir heyecanla,inançla Halit Beyle görüştük ve iğnelere başladık. İlk kez daha çok yumurta toplanmıştı ve kaliteliydi. 12 günü bekledikten sonra test yapmak için tekrar kliniğe geldik. Sonucu alır almaz eşimle gözyaşlarımıza hakim olamadık. Bunca zamandır beklediğimiz sonuca ulaşmıştık. 2 hafta sonra ise ikiz bebeklerimin olacağını öğrendik. Bize sizin çocuğunuz olmaz demişlerdi ama doğru tedavi,doğru doktor,inanç ve sabrın sonunda çok şükür iki oğlum oldu. Şu an 3 aylık olan oğullarımın benzer sorun yaşayan insanlara umut olmalarını diliyorum. 

Ben çok zor bir hastaydım buna rağmen oğullarıma kavuştum. Çocuk isteyen herkesin Halit Bey ve Murat Beyle karşılasmasını diliyorum. 

ikizlerin annesi

10 AŞILAMA VE 3 TÜP BEBEK TEDAVİSİ GEÇİRDİM...




 VE Sadece 
Dr. Halit Erden..neden gebe kalamadığımı ortaya çıkardı ve şimdi bir oğlumuz var."

VE BEBEĞİNİ KUCAĞINA ALAN SABA DENİZ TÜP BEBEK SERÜVENİNİ  ''BEBEKLE DOĞMAK'' ADLI KİTAPTA TOPLADI...

   
Tüp bebek tedavisi gören ve anne olma sürecinde yaşadıklarını;  yaşam koçu, anne ve yazar kimlikleriyle ele alan Saba Deniz  kitabı "Bebekle Doğmak”ı bu süreçten geçen çiftlere önemli bir gösterici olmak adına kaleme aldı!
Çocuk sahibi olma isteğiyle geçirdiği aşamalar sonrasında yolu Dr. Halit Fırat Erden ve Dr. Murat Berksoy ile kesişen Kişisel Gelişim uzmanı Saba Deniz, tedavi süreçlerini, bu süreçlerde yaşadıklarını, doktorlarından aldığı pozitif enerji ve ilham sonrasında Bebek’le Doğmak isimli kitabınının atılan filizlerini tüm detayları ile okuyucularla paylaşıyor.
Deneyimler Paylaşıldıkça Başkalarına Işık Olur
Tüm bu tedavi süreçleri ve hamileliği boyunca, doktorlarının yönlendirmeleri ile kendisini ruhsal ve fiziksel olarak Anne olmaya yönelik adeta yeni baştan şekillendiren Saba Deniz, ruhsal ve bedensel anlamda adeta yeniden doğuş öyküsünü, birçok kadının kendisiyle benzer deneyimler yaşamasına rağmen, bu özel süreçleri sadece en yakın çevreleriyle paylaşmaları ya da içlerine gömdüklerini fark etmesiyle toplumla paylaşmaya karar veriyor.
Çocuk sahibi olma isteği ve hamileliği süresinde önce kadın sonra ise eş kimliklerinin farkındalıklarını anlatan Saba Deniz, bu kimliklerinde aldığı yeni yol ve üzerine koyduğu yeni bakış açıları ile kendisini Anne kimliğine nasıl hazırladığını, dünyaya getirdiği kızı sayesinde kendisini içinde bulduğu farklı zemin ve sorumluluklara ulaşmasındaki evrelere ait tüm detayları, yaşam koçu kimliğiyle tüm okuyucuların kendi hayatlarında kesişen noktalara ya da sorunlara çözüm bulmaları amacıyla paylaşıyor...