5 Mart 2013 Salı

40'ımdan Sonra Mutluluğu Yakaladım!






Ben 21 yaşında evlenip, bir 18 yıl "çocuğum olsun" diye doktor doktor dolaşan yani 
"annelik aşkı"yla yanan biriydim. Oysa dualarımda hep Allah'a, 
"bana hayırlı bir eş ve evlatlar nasip eyle" derdim. Ama evlat eksikti...
 Evlat sahibi olup torun sevmek varken, ben evlat büyütüp torun sevemeyecektim.
Evliliğimin birinci yılının sonunda çocuk sahibi olmak için eşimle beraber doktora başvurduk.. 
Ama bir takım engellerden dolayı çocuğumuzun olamayacağını öğrendik. 
Yumurta takibi, 5-6 kez aşılama işleminden sonra Ankara'daki bir hastaneye tüp bebek için başvurduk. 
Deneme aşamasına gelinceye kadar ki, bu süre 5 yıl, bir dizi tahlil, film ve ameliyattan geçtim.
İlk tüp bebek denememde 14 yumurta toplandı, 8 embriyonun 3 tanesi transfer edildi. 
Ama tutmadı. Maddi ve manevi olarak toparlanıncaya kadar 2 yıl geçti.
 Tekrar aynı hastaneye gittik. Bu kez yumurta gelişti, 1 gün ultrasona geç alınmam nedeniyle hormon
 ilacına devam edilmesi sonucu, E2 bakıldıktan sonra şikayetlerim arttı.
 Bu durumda 5 embriyom transfer edildi. 
Şikayetlerim daha da çoğaldı aynı hastanenin aciline giriş yaptık. 
Kadın doğum doktorlarının muayenesi sonucu servise yatırdılar.
 Teşhis, hiperstümülasyon (fazla yumurtlama). 
Hastanede 10 gün yattık ve gebelik negatif çıktı. 
Ben oraya evlat sahibi olmak için gitmişken sağ olarak çıktık diye sevinip dua ettim.
EVLAT EDİNMEYE KARAR VERDİK!
Evimize geldik, sanki ev başıma yıkılıyor, içeri girmek istemiyor, eşimle beraber çöküntü yaşıyorduk. 
Bir yıl sonra İstanbul'da bir hastaneye başvurduk. 
Yine bir dizi tahlil ve filmden sonra bize mikroenjeksiyon dediler ve 1.deneme içim verilen ilaçları 
kullanıp gittik. 13 tane yumurta gelişti, transfer yapıldı ama sonuç hüsrandı! 
Dünyamız yine başımıza yıkıldı. Çocuk özlemi yine bizi itiyordu.
Doktorlar bize, "bu kez şansınız daha da yüksek, size değişik bir yöntem uygulayacağız" dedi 
ve biz buna inanıp yine gittik. Benim rahimimden bir parça aldılar ve 1 ay sonra gün verdiler. 
Bu kez embriyoları bu parçanın üstünde geliştireceklerdi. Biz çok umutlanmıştık, gittik 15 yumurta gelişti, 
toplandı. 3 tanesi güzel gelişmişti, iki gün sonra "embriyolarda gelişim geriliği var" deyip gene transfer yapıp 
bizi gönderiler. Eve geldik, transfer sonrası yapılması gereken iğneleri (progesteron) eşim yapıyordu.
 Kalçalarımda doku harabiyeti gelişmişti. Tabi ki sonuç gene hüsrandı. 
Fakat bu sefer sedimantasyonum 150'ye çıkmış, dizlerim ve eklemlerim ağrıyor ateşim yükseliyor, 
doktora gittim. Antibiyotik verdi, iyileşmedim. Üniversite hastanesine gittim, 
4 sene boyunca vücut direncimin düşmüş olduğunu söylediler ve ben bunun için tedavi oldum.
Bir daha "tüp bebek denemeyeceğiz" diye karar aldık ve evlat edinmek için yuvaya gidip gezdik.
 Müracaat edecektik ki bir arkadaşım, Alman Hastanesi'ne gitmiş ve 3'üz hamile kalmış olarak geri dönmüştü.
 Tabii biz yine düşünmeye başladık. 
Arkadaş oradaki doktorların ilgisini, tedavinin ciddiyetini anlattı. Çok beğenmişti, beni ikna etti. 
Biz evlatlıktan vazgeçip, bu defa da Alman Hastanesi Tüp Bebek Merkezi'nin yolunu tuttuk. 
Eşimle, doktorlarla ilk görüşmemizde işin ciddiyetini ve personelin çok ilgili olduğunu gördük.
 Dr. Halit Fırat ERDEN muayene etti, bazı tahlillerden sonra, bizi Dr. Murat BERKSOY'a yönlendirdi. 
Dr. Murat Bey'e gittik, O da bizden bir takım tahliller istedi. Bu tahlillerden bazıları bozuk çıktı.
Tabii biz üzüldük. Fakat Dr. Murat Bey "bana güvenip benim verdiğim diyet ve ilaçları kullanırsan
 bu işi yürütebiliriz" dedi. Dr Murat Bey gayet istikrarlı ve güvenilir konuştuğu için biz çok güvendik. 
Artık hazır olduğumuzu söylediler, 1 ay sonra gidecektik. Alman Hastanesi'ne geldik ve 
mikroenjeksiyon için ilaçlarımız verildi. Biz yukarıya Murat Be'yin odasına çıktık, 
O bize "hamile kalmak yetmez. Çocuğu kucağına alıncaya kadar sevinme! 
Çünkü her an için düşük tehlikesi mevcut" dedi. Sonra tedavi başladı. Benim kalçalarımda 
gelişen doku harabiyeti, kalbimdeki aritmi, alerjim, tokluk şekerimin yüksekliği, guatrım ve 
sedimantasyonum, hep Dr.Murat Bey'in kontrolleriyle tedavi oldu. Tedavi sonunda 
7 tane yumurta gelişti ve 2 tanesi döllendi. Bunun sadece 1 tanesi iyi idi. 
Benim ve eşimin morali çok bozulmuştu. Biz yine yıkılacağız diye üzülüyorduk.
 Dr Murat Bey'in yanına çıktık. "Bir tane embriyo iyi diyorlar, biz çok üzgünüz" dedik. 
O da bize "Hepimiz 1 embriyodan oluştuk. Bu da iyi dedi. Bize bir takım öğütler verdi. 
Biz de tek embriyonun transferini istedik ve yaptılar. Eve geldik ve beklemeye başladık.
 10 gün sonra tahlil verdik, heyecanla sonucu beklemeye başladık.
 Eşim sonucu almak için laboratuvara gitti. Saniyeler, dakikalar geçmek bilmiyordu. 
Derken saat 16:15'de telefon çaldı. Açtım, eşimdi. "Canım sonuç olumlu" dedi.
 Ben duymamıştım "Efendim" dedim, O da tekrarladı, ayaklarım yerden kesildi sandım.
 Allah'a şükredip ellerimi yukarıya kaldırıp dua ettim. 
Bu sevincimi önce Allah'a sonra doktorlarım Murat Bey ile Halit Bey'e borçluydum. 
Hemen Dr. Murat Bey'i aradık, O da çok sevindiğini söyledi. 
Dr. Murat Bey'in gerçekten sevindiğini hayalimden geçirebiliyordum.
 Sonra Dr. Murat Bey, "Tamam hamile kaldın fakat bu yetmez, önemli olan çocuğu kucağına almandır" 
dedi. Bizimle hiç diyaloğunu koparmadı gece gündüz hep rahatsız ettik O'nu! 
Ben her zorlandığımda Dr. Murat Bey'i arıyordum, tokluk şekerimi 10 gün ara ile bildiriyorduk.
 Diğer rahatsızlıklarımın tahlil sonuçlarımı da ayda bir yaptırıp tedavi alıyordum.
 Protein eksikliğimin tedavisini yine Dr. Murat Bey yaptı. Sonunda bebeğimi kucağıma aldım.
Biz evladımıza; önce Allah'ın sonra da Dr Murat Bey ve Halit Bey'in sayesinde kavuştuk.
 Darısı olmayanların başına derken, doktorlarımıza binlerce minnet ve teşekkürlerimizi sunuyoruz. 
Onların haklarını ne yapsak ödeyemeyiz...
Mutluluk kaynağımız; Oğlumuz OĞULCAN     Gülbahar- Cemil TAŞKIRAN - 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder